Son zamanlarında hayatımıza yerleşen nesnelerin interneti kavramı, günlük hayatımızı önemli ölçüde etkilemektedir. Ev otomasyon sistemleri, akıllı ofisler, giyilebilir teknolojiler gibi birçok konuyu ele almaktadır. Son zamanlarda yapılan araştırmalara göre dünya çapında ekonomik olarak dikkate değer etkiye sahiptir.
1990 yılında John Romkey, ilk
kez TCP/IP protokolü ile ekmek kızartma makinesini internete bağladı. 1991
yılında ise Cambrige Üniversitesi bilim adamları, bilgisayar laboratuvarlarında
bulunan cezve içerisindeki kahve miktarını izlemek için web kamerası
kullandılar.
İlk nesnelerin interneti terimi 1999 yılında Kevin Ashton tarafından icat edilmiştir. Ashton, IoT’yi tedarik zinciri yönetimi için RFID etiketleri ile birbirine cihazları bağlayan teknoloji yapılabileceğini anlatmıştır. Ashton’ın bu fikri, nesnelerin interneti tarihinde ve teknolojik gelişmesinde önemli rol oynadı.
21. yüzyıl ile “nesnelerin interneti” terimi, büyük ekonomi medya kuruluşları tarafından yaygın olarak kullanılmaya başlandı. IoT ilgisi giderek artıyordu. 2008 yılında ilk kez İsviçre’de 23 ülkenin katılımı ile RFID, kısa menzilli kablosuz iletişim ve sensör ağlarının tartıştığı 1. Uluslararası Nesnelerin İnterneti Konferansı’na yol açtı. Bazı önemli gelişmeler IoT’yi geliştirdi. Örnek verilecek olursa, 2000 yılında LG Electronics tarafından kullanıcıların çevrimiçi alışveriş yapmalarına ve görüntülü görüşme yapmalarına olanak tanıyan internete bağlı buzdolabı geliştirildi. 2005 yılında hava durumu, borsa değişikliği, haber gibi bilgileri veren Nabaztag adında tavşan şeklinde robot geliştirildi. Bu yıllarda bile birbirine bağlı cihazların sayısı Dünya’daki insan sayısını geçti. Buradan anlaşılabileceği gibi IoT geleceğimiz için önem arz etmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder